Çocuk ve Ergen Terapileri
Çocuklar yetişkinler gibi yaşadıkları sorunları, duyguları konuşarak ifade edemez. Bunun yerine yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu tırnak yeme, altını ıslatma, yemek yememe, uyku düzenine itiraz ya da arkadaşlarıyla kavga etme gibi davranışlarla ifade ederler.
Ailelerin çocuklarının geleceği için duyduğu endişe ve bu endişe sonucunda hem kendilerinin hem de çocuklarının güvenebileceği bir terapist arayışında olmaları son derece anlaşılır bir durumdur. Özellikle çocuk ile terapist arasında aranan bu güven terapi süreci için olmazsa olmaz bir ön koşuldur. Çocuk anlaşıldığını hissetmeli, eğlenmeli ve güvenmelidir ki terapist problemleri ortaya çıkartıp, çözüm üretebilmeli.
Bu süreçte, yetkin testlerimizle çocuk için eğlenceli aile içinse güvenilir bir ortam sağlıyoruz. Çocuğunuzun öğrendiklerinin ergenliğine ve hayatına yön vereceği bu dönemde ona nefes alabileceği bir alan sağlayarak geleceğe güvenle ve huzurla bakmasını sağlamak için kestirip atan bir nokta değil, anlayıp açıklamaya devam eden bir virgül olmak gerekir.

Çocuk ve Ergen Terapi Alanlarımız
Ergenlik Krizleri
Kişinin bağımsızlık savaşını verdiği ergenlik döneminin krizlerle örülü olması kadar doğal bir şey yoktur aslında. Bir yandan kişiliğimizi ararken öte yandan sağlam arkadaşlıklar kurmaya çalıştığımız bu dönemde, aradığımız o kişilik okul ve aile gibi otorite figürlerine uyum sağlamakta zorlanmamızı sağlarken, kırılgan ilişkilerimiz en ufak darbede sallanmaya başlar. Kazanmaya çalıştığımız bağımsızlık ve arayışında olduğumuz kişiliğimiz henüz sağlam temellere oturmadığından bir sivilce bizi depresyona sokabilir.
Biz yetişkinlerin bile estetik algısını bozan bu dünyada tüm vücudu değişimden geçen ergenlik çağındaki çocukları anlayışla karşılayabilmek için tek gereken empatidir aslında. Ailenin çocuğuna birey olma sürecinde sağladığı her destek, her onaylama, her güven ergeni biraz daha rahatlatır ve olumsuz davranışlardan uzaklaştırır. Dışardan bakıldığında içinden çıkılamaz bir hal gibi gözüken ergenlik dönemdeki bireyin iç dünyasına yolculuk yapabilmek ve onu anlayabilmek için buradayız.

Okul Başarısızlığı
Akademik başarıyı yakalamak için verilen ödevler, tekrar edilmesi gereken dersler, çalışılması gereken sınavlar vardır. Gençlik yıllarının en hızlı dönemlerinde arkadaşlarla dışarda vakit geçirmek, sosyal medyayı takip etmek, çeşitli oyunlar oynamak varken ders çalışma eğiliminde olmaz bireyler, hele dışarda güneşli ve güzel bir hava varsa. Eğer akademik başarıyla ilgili gerekli motivasyon sağlanırsa, bireyin istediği yönde bir çalışma programı geliştirilirse hem sosyal hayatı yakalayıp hem de akademik başarıyı sağlamak mümkündür.
Okul içi sebepler veya okul dışı sebeplerle başarı kaçabilir. İlgili bir öğretmen, öğrencideki başarısızlığı gözlemleyebilmelidir. “Hoca bana taktı” ifadesine sahip öğrenci ve öğretmen arasındaki diyaloğu aile fark edebilmelidir. Okul dışındaki arkadaşlıkların, başarılı veya başarısız ikili ilişkilerin, yanlış öğretim tekniklerinin, kişisel özelliklerin akademik başarıyı etkilemesi ve kişilerin buna göre yönlendirilmesi en can alıcı noktadır.
Doğru iletişimle birlikte doğru adımların atılması, sosyal hayatı kaçırmamakla birlikte akademik başarının sağlanması mümkün! Akademik başarıyı düşüren etkenleri bulmak, kişisel özelliklere uygun ortak yol bulmak, bireyi anlayıp onu akademik başarıyı yakalama motivasyonunu yerine getirmek için eğitici, öğretici, eğlenceli bir “hoca” rolüyle buradayız.

Sınav Kaygısı
Özünde stresin bir konuya özel hali olan sınav kaygısı az miktarda olduğunda bizi hazırlanmaya teşvik ederken, çok olduğunda basiretimizi bağlar, bildiğimizi unutturur, emeklerimizi çöpe atar.
Hele ki bu kaygı küçük büyük her sınavda yaşanıyorsa kişi için çok zorlayıcıdır. Aile baskısı, hata yapamam hissi, hata yaparsam veya başarısız olursam beni kabul etmezler düşüncesi bireyi sınav kaygısına itebilir. Hayatın sonu değildir sınav, bittiğinde hayatın değersizleştiği bir yer olmamalıdır. Üniversite sınavında başarısız olduğu için kendine zarar verme düşüncesi geliştirmemelidir birey, herkesin farklı özellikleri, farklı sınavları, olmadı telafi sınavları vardır. Bunun yanında sınavda başarısız olduğu için kötü özellikler atfetmemelidir aile, herkes her şekilde kağıtlı veya kağıtsız sınavlara girmiştir, empati her konuda olduğu gibi bu konuda da önemlidir.
Sınav kaygısı boyutunu artıran asıl sebepleri ortaya çıkarmak, çocuğumuzun kaygısını dindirmek ve “sınavdır geçer” dedirtebilmek için buradayız.
